Sıkça Sorulan Sorular Pedodonti

Çocuklarda ve gençlerde nasıl bir diş fırçası kullanılmalı ve dişler günde kaç defa fırçalanmalıdır?

Diş fırçalama alışkanlığı, çocukluk döneminde kazandırılması gereken alışkanlıklardan biridir. Bu alışkanlığın kazanılmasında, ailenin rolü çok fazla olmaktadır. Çocuklarda ve gençlerde, çocuğun ağız büyüklüğüne uygun, yumuşak/orta sertlikte ve naylon kıllardan üretilmiş diş fırçaları tercih edilmelidir. Sert fırçalar dişetini zedeleyebilmekle birlikte, dişlerin mine yüzeyini aşındırabilir. Sabah kahvaltıdan sonra ve gece yatmadan önce günde en az 2-3 defa dişler fırçalanmalıdır. Üçer dakikalık etkili bir fırçalama işlemi ağız sağlığının korunmasında yeterlidir.

 

Diş çürüklerini önlemek için neler yapılabilir ?
Çocukların yaşları gereği şekerli gıdaları daha fazla tüketmelerine ve dişlerinin bakımına yeterince özen gösterememelerine bağlı olarak yetişkinlere göre dişleri daha hızlı şekilde çürümektedir. Çocukların dişlerinde çürük oluşumunu önlemekte önemli görev ebeveynlere düşmektedir. Özellikle diş fırçalama alışkanlığının çocuklara kazandırılmasında, çocukların dişlerini ebeveynlerinin gözetimi altında fırçalamaları önemlidir. Bunun yanı sıra, çocukların ilk dişlerinin sürmesiyle birlikte diş hekimine götürülmeleri önerilmektedir. Diş hekimleri tarafından yeni sürmekte olan dişlere “fissür örtücü” uygulanması, dişlerde çürük oluşumunun önüne geçebilmektedir. Çocuklarda sağlıklı diş gelişiminin sürdürülmesinde sağlıklı bir beslenme programının uygulanması önemlidir. Karbonhidrat ağırlıklı, nişastalı, şekerli ve yapışkan gıdalarla beslenen çocuklar, çürük oluşumu açısından büyük risk altında olmaktadırlar. Diş sağlığı için gerekli kalsiyum, fosfor ve flor içermelerinden dolayı süt,peynir ve yoğurt mutlaka çocukların beslenme programının temelini oluşturmalıdır. Ayrıca, dişler için oldukça faydalı olan çiğ badem, ceviz ve fındık gibi gıdalara da ağırlık verilmelidir.

 
Süt dişleri neden daha hızlı şekilde çürümektedir ?

Süt dişlerinin daimi dişlere göre daha fazla organik madde içermeleri, ebeveynlerin ve çocukların erken dönemde çürükleri fark edememeleri, süt dişlerinin daha hızlı çürümelerine zemin hazırlayan faktörlerdendir. Çocukların hafif ağrı, sıcak-soğuk hassasiyeti gibi uyarıları zamanında yorumlayamamaları ancak dayanamayacakları kadar fazla ağrı olduğunda ebeveynlerini bilgilendirmeleri diş kayıplarıyla sonuçlanabilmektedir. Annelerin çocuklarına emzikleri reçel, şeker gibi çürük yapıcı yiyeceklere batırıp vermeleri, şeker ağırlıklı içecekler içirmeleri ve çocukların ağız bakımlarına dikkat etmemeleri çocuklarda çürük oluşumuna neden olmaktadır.

 
Bebeklerde ağız bakımı nasıl olmalıdır ?

Anne sütünde bulunan asit oranının, bebeğin dişlerine zarar vermesinden dolayı bebeklerde ağız bakımına önem vermek gereklidir. Bebeğin ilk süt dişlerinin sürmesiyle başlayan 6-8 aylık dönemde, steril bir gazlı bezle dişlerin, ağzın içinin ve dudakların temizlenmesi önerilmektedir. Dişlerin sürmeye devam ettiği 8 ay -2 yaş arası dönemde ise, bebeklerin dişlerinin silikon parmak fırçalarıyla temizlenmesi tavsiye edilmektedir. Tüm süt dişlerinin tamamlandığı 3 yaşından sonraki dönemde, flor oranı düşük macunlarla dişlerin fırçalanmasına başlanabilir. Çocukların tükürmeyi öğrenip diş macununu yutmadığından emin oluncaya kadar florsuz diş macunu ve sonrasında da flor içeren macunlarının çocuklar tarafından kullanılması tavsiye edilmektedir.

 
Flor çocuğuma zarar verir mi ?

Dişlerin sağlığının sürdürülmesi, ağız içerisindeki ekolojik ortamda bulunan dinamik dengeye bağlı olabilmektedir. Ancak, aşırı şeker tüketimine bağlı ağız boşluğunda oluşan bakteriler, bu dengeyi olumsuz yönde etkilemektedirler. Bunun aksine, dişlerin sağlıklı olmasında, tükürük ve florun dişler üzerinde oldukça olumlu etkilere sahip olduğu kanıtlanmıştır. Diş hekimliği uygulamalarında önemli bir yere sahip olan flor, diş çürüklerinin kontrolünün sağlanmasında ve engellenmesinde uzun yıllardır güvenli ve etkili bir yöntem olma özelliğini sürdürmektedir. Günde 2 kere diş hekimlerinin önerdiği miktarda florlu diş macunu ile dişlerin fırçalanması ve özellikle yüksek çürük riskine sahip bireylerde diş hekimleri tarafından yapılan flor uygulamaları, diş minesini güçlendirip yeni çürük oluşumunu engelleyebilmektedir. Çocuk hastalara hekim tarafından uygulanan flor uygulamaları sırasında, tükürük emici kullanılması, çocuğun arta kalan floru yutma riskini önlemektedir. Ayrıca sistemik bir uygulama olmadığı için, çocukların genel sağlığı açısından herhangi bir zarar teşkil etmemektedir.

 
Yer tutucular ağız içine yerleştirildikten sonra nelere dikkat edilmelidir?

Yer tutucuların tutuculuğunu etkilemesi açısından, çocukların yapışkan şeker ve sakız gibi gıdaları tüketmesinden mümkün olduğunca uzak durulması tavsiye edilmektedir. Yer tutucular düzenli bir şekilde fırçalanmalı, takıp çıkartırken fazla kuvvet uygulanmasından kaçınılmalı ve özel kaplarında saklanmalıdır. Çocuk hastalara yer tutucu uygulamalarından sonra, ebeveynler mutlaka düzenli hekim kontrollerine gereklidir ve yer tutucuların kırılması durumunda vakit geçmeden yenisi hekim tarafından yapılmalıdır.

 
Fissür örtücü uygulaması nedir ve ne işe yarar ?

Dişlerin çiğneme yüzeyindeki küçük girinti ve oyuklar olarak tanımlanan fissürlerde, çürük oluşumunu önlemek için şeffaf, beyaz renkli, akışkan bir dolgu maddesi olan fissür örtücü uygulanmaktadır. Bu sayede, çürüklerin en sık görüldüğü fissürlerde akışkan kıvamda olan fissür örtücülerin diş minesine yapışmasıyla çürük oluşumu engellenebilmektedir. Böylelikle, temizlenebilmesi zor olan dişlerin üzerindeki fissürlerin en derin noktasına kadar örtülmesi sağlanmakta ve bu bölgelere yiyecek artıkları ve bakterilerin yerleşmesi engellenip diş çürüğü oluşturma tehlikesi ortadan kalkmaktadır. Bu uygulamayla, fissürlerde gıda birikimi önlenmekte ve bu bölgelerin daha kolay fırçalanabilir hale getirilmesi sağlanmaktadır.

 
Diş çıkarma döneminde, bebeklerde görülen belirtiler nelerdir?

Bebeklerin diş çıkarma dönemlerinde, dişlerin dişetine uyguladıkları basınçtan dolayı, o bölgede iltihaplanma ve buna bağlı bebeklerde ağrı ve ateş görülebilmektedir. Buna ilaveten, bu dönemde bebeklerde aşırı tedirginlik, huysuzluk, geceleri uykusuzluk, tükrük akışında artış, öksürük, dişetlerinde kızarıklık ve şişlik gözlenebilmektedir. Dişlerin sürmesi sırasında ağız içinde hissettikleri kaşınmalardan dolayı bebekler, rahatlamak amacıyla ellerine geçen her şeyi ağızlarına götürme eğiliminde olmaktadırlar.

 
Diş hekimine ilk ne zaman gidilmesi gerekmektedir?

Bebeklerin ilk ziyareti, ilk süt dişinin sürmesini takiben yapılmalıdır. İlk süt dişleri bebeklerde, genellikle 6 ay-1 yaş aralığında sürmektedir. Diş hekimi muayenesindeki amaç, bebeğin ağız sağlığı ve beslenmesi ile ilgili ebeveynlere öneriler vermektir. 6 ayda bir yapılması gereken diş hekimi kontrolleri ile ağız ve diş sağlığının sürdürülebilmesi sağlanmalıdır.

 
Biberon çürüğü(Erken Çocukluk Çağı Çürüğü-EÇÇ) nedir?

Biberon çürüğü, 71 aylık veya daha küçük çocukların süt dişlerinin birinde veya daha fazlasında çürük ya da çürük nedeniyle kayıp ve/veya dolgulu diş olması olarak tanımlanmaktadır. Genellikle geceleri biberonla uzun süre beslenen bebeklerde görülmektedir. Erken çocukluk çağı çürüğünün oluşmasını önlemek için, çocuğun gece biberonla uyuma alışkanlığı önlenmeli, gece beslemesinden sonra çocuğa mutlaka su içirilmeli ve çocuğun beslenmesi bittikten sonra uyutulmaya çalışılmalıdır. Biberon ile verilen süte, kesinlikle şeker, bal, pekmez gibi tatlandırıcılar ilave edilmemelidir. Bebek beslendikten sonra, mutlaka dişleri nemli bir tülbent ya da gazlı bezle temizlenmelidir.

 
Çocuğun dişi kırıldığında/yerinden çıktığında, ne yapılmalıdır?

Travmaya bağlı diş yaralanmaları, okul öncesi dönemde ya da okul çağında sık karşılaşılan durumlardan biridir. Dişin kırıldığı durumlarda mümkünse kırık parça bulunup sütün içerisine konulduktan sonra en kısa sürede çocuk diş hekimine başvurulmalıdır. Dişin yerinden çıktığı durumlarda ise, yine diş mümkünse süt içine konup en kısa sürede çocuk diş hekimine başvurulmalıdır.

 
Süt dişlerindeki çürükler tedavi edilmeli midir?

Süt dişlerinin kalıcı dişler gibi tedavi edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde; ağrı, kötü koku, beslenme bozukluğu, çiğneme zorluğu, alttaki daimi dişlerin etkilenmesi gibi birçok probleme yol açabilmektedirler. Bu dönemde tedavi edilmeyen dişler, ileri dönemlerde dişlerde çapraşıklıklığa veya çene gelişiminde bozukluğa sebep olabilmektedir.

 
Çocuklarda diş hekimi korkusu nasıl yenilebilir?

Çocuklarda diş hekimi korkusunun oluşmaması için çocukların diş ağrısı yaşamadan erken dönemde çocuk diş hekimi ile tanışması önemlidir. Oyun havasında geçen ilk tanışma randevusu, çocuk için diş kliniğini endişe kaynağı olmaktan uzaklaştırmaktadır. Ayrıca çocuk hastaların tüm diş tedavileri bu konuda uzman olan ve çocuklarla iletişim konusunda yetkin olan çocuk diş hekimleri tarafından gerçekleştirilmelidir.

 
Engelli bireylerde ağız diş sağlığı nasıl korunmalıdır?

Engelli çocuklar, ağız diş sağlığını ve kişisel bakımlarını tam olarak gerçekleştirememektedirler. Bundan dolayı, ebeveyn ya da bakıcı yardımı belli konularda önem kazanmaktadır. Dişler her yemekten sonra fırça ile, yapılamıyorsa tülbent ile temizlenmelidir. Çocuk beslenmelerinde şeker ve nişasta içerikli besinlerin azaltılması, ara öğünlerde bu gıdaların tüketilmemesi önerilmektedir. Engelli bireylerde çürük riskini azaltmak adına üç aylık rutin kontroller de büyük önem taşımaktadır.